Hindistan’da büyük korku: Türkiye’nin onayı dengelerini bozdu

Yeni Delhi, Dakka’nın Çin ve Hindistan ekseninden uzaklaşarak Türkiye’ye yaklaşmasını, bölge güvenliği için “yeni ve istenmeyen bir stratejik baş ağrısı” olarak nitelendiriyor. Anlaşmanın ortak üretim iddialarını da içermesi, Hindistan’daki endişeyi katladı.

Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii ürünleri, uluslararası arenada yeni bir diplomatik ve jeopolitik tartışmanın fitilini ateşledi. Bangladeş ile Türkiye arasında imzalanan SİPER Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi anlaşması, özellikle Hindistan medyasında geniş yankı buldu. Hint basını, bu anlaşmayı yalnızca bir silah satışı olarak görmüyor; aksine, Güney Asya’daki güç dengelerini kökten değiştirebilecek, Yeni Delhi’nin bölgesel otoritesini sorgulatan “çığır açıcı” bir stratejik hamle olarak analiz ediyor.

MANŞETLERDEKİ ALARM: SİPER, HİNDİSTAN’I KÖŞEYE SIKIŞTIRIYOR MU?

Hindistan merkezli saygın yayın organlarından The Week Dergisi, konuya geniş bir analizle yaklaştı. Dergi, Türkiye’nin Bangladeş’e SİPER satışı ve muhtemel ortak üretim projelerinin Hindistan için “istenmeyen” bir tehdit oluşturduğunu açıkça ifade etti. Analizler, Bangladeş’in hava savunma yeteneklerinde yaşanacak sıçramanın, Hindistan’ın bölgesel hava üstünlüğüne karşı bir denge unsuru yaratmasından duyulan rahatsızlığı gözler önüne seriyor.

Hint medyası, bu anlaşmanın Türkiye’nin uluslararası savunma pazarındaki yükselişinin bir göstergesi olduğu konusunda hemfikir. “Türkiye’nin Bangladeş’e SİPER uzun menzilli hava savunma sistemi satacağı çığır açıcı savunma anlaşmasının Hindistan için stratejik bir baş ağrısı olacağını iddia ediliyor,” şeklinde yorumlar, Hint gazetelerinin öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Bu yorumlar, anlaşmanın askeri etkisinden ziyade, politik ve stratejik sonuçlarına odaklanıyor.

Çin-Hindistan Ekseninden Türkiye’ye Stratejik Kayış

Analistlerin dikkat çektiği en kritik nokta, Bangladeş’in geleneksel silah tedarikçileri olan yakın komşuları Çin ve Hindistan’dan kademeli olarak uzaklaşarak Türkiye ile derinleşen bir savunma iş birliğine girmesi. Bangladeş, uzun yıllardır hem Çin’den hem de Hindistan’dan önemli ölçüde askeri donanım satın alıyordu. Ancak son yıllarda Türk savunma sanayii ürünlerine gösterilen yoğun ilgi, Dakka’nın dış politika ve savunma stratejisinde bir eksen kayması yaşadığı iddialarını güçlendiriyor.

Bu durum, Yeni Delhi için ciddi bir jeopolitik sorgulamaya yol açıyor. Hindistan, Bangladeş’i kendi etki alanında görmek isterken, Dakka’nın Ankara ile kurduğu bu güçlü bağ, Yeni Delhi’nin bölgesel hegemonyasını zayıflatma potansiyeli taşıyor. Analistler, Bangladeş’in bu hamlesiyle yalnızca savunma yeteneğini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda bölgedeki büyük güçler arasındaki hassas denge politikasında da elini güçlendirdiğini belirtiyor.

“Yeni ve İstenmeyen Stratejik Baş Ağrısı”

Dakika’daki siyasi ve askeri gelişmeleri yakından takip eden uzmanların görüşleri, Hint medyasındaki endişeyi somutlaştırıyor. Daffodil Uluslararası Üniversitesi’nde misafir öğretim görevlisi ve Bangladeşli Analist Md. Obaidullah, Asia Times’da yayınlanan makalesinde bu durumu çok net ifade etti: Türkiye’nin bu anlaşmayı imzalama kararı, Hindistan için “yeni ve istenmeyen bir stratejik baş ağrısı”dır.

Obaidullah, Bangladeş’in bu silahlanma hamlesinin arka planında yatan temel nedenin Myanmar’daki sürekli iç savaş ve sınır ötesine sıçrama tehdidi olduğunu savunuyor. Myanmar’daki istikrarsızlık, Bangladeş’in doğu sınırlarının güvenliğini artırma zorunluluğunu ortaya çıkarmış durumda. SİPER gibi uzun menzilli bir hava savunma sistemi, bu tür sınır ötesi tehditlere karşı caydırıcılığı önemli ölçüde artıracaktır. Ancak Hindistan, bu sistemi kendi güvenliğine yönelik dolaylı bir tehdit olarak algılama eğiliminde.

Ortak Üretim İddiaları Endişeyi Artırıyor

Anlaşmanın detaylarına dair Hint basınında yer alan en dikkat çekici iddialardan biri de, Bangladeş’in sadece SİPER satın almakla kalmayıp, aynı zamanda Türk muharebe insansız hava araçlarının ortak üretimini de üstleneceği yönündeki söylentiler. Eğer bu iddia doğruysa, anlaşmanın etkisi salt bir tedarik sürecinin ötesine geçerek, Bangladeş’in savunma sanayii kapasitesini ve teknolojik bağımsızlığını kalıcı olarak artıracaktır. Bu, Hindistan için uzun vadede çok daha büyük bir stratejik meydan okuma anlamına geliyor. Ortak üretim, teknoloji transferi ve know-how paylaşımı demek; bu da Bangladeş’in askeri gücünün gelecekteki gelişimine Türkiye’nin imzası anlamına geliyor.

Bangladeş Envanterindeki Türk İmzası Güçleniyor

Türkiye-Bangladeş savunma iş birliği, SİPER ile başlamış değil. Hint basınının da yakından takip ettiği üzere, Bangladeş ordusu envanteri, son yıllarda önemli ölçüde Türk savunma ürünleriyle güçlendirildi. Hint kaynakları, Bangladeş’in daha önce Bayraktar TB2 SİHA’lar, TRG-300 füze sistemleri, COBRA-II zırhlı araçlar ve BORAN obüsleri gibi kritik sistemleri Türk savunma sanayiinden temin ettiğini vurguluyor. SİPER anlaşması, bu güçlü ortaklığın tepe noktasını oluşturuyor ve Türkiye’nin “Hava Kalkanı” inşa etme vizyonunu komşu coğrafyalara taşıdığını gösteriyor.

ABD merkezli Açık Kaynaklı İstihbarat (OSINT) ağı Ironclad da konuya dair yaptığı yorumla küresel dikkati bu gelişmeye çekti: “Türkiye’nin Bangladeş’e SİPER Hava Savunma Sistemi satışını onaylamasıyla Hindistan’da büyük tehdit alarmı oluştu.”